ICSI-Mikroenjeksiyon (Intra Cytoplasmic Sperm Injection)
IVF uygulaması ile döllenme sağlama imkanı bulunmayan, sperm parametreleri (sayı,hareketlilik) düşük olan, şiddetli sperm morfolojik defektleri bulunan ya da testiküleryoldan sperm elde edilen vakalarda kullanılmak üzere geliştirilen bir yöntemdir. ICSI işleminin uygulanabilmesi için laboratuvarda belirli donanımların bulunması ve uygulayacak personelin bu konuda eğitimli ve yeterli beceriye sahip olması şarttır. ICSI işleminde kullanılan mikropipet olarak adlandırılan ve biri yumurtayı tutmak ve diğeri de spermi yumurta içerisine enjekte etmek için kullanılan pipetler, mikroskoba monte mikromanipulatör olarak adlandırılan özel bir cihaz yardımıyla kontrol edilirler.
ICSI işlemi çok hassas bir mikrocerrahi işlemidir. Bu mikro cerrahi işlem deneyimli bir ekip tarafından ve uygun laboratuvar koşulları altında yapılmaz ise işlem sonrasında yüksek oranda fertilizasyon başarısızlığı, yumurtaların dejenerasyonu (canlılığını kaybedecek şekilde hasar görmesi), embriyo gelişimi ve kalitesinde problem gözlenmesi olasıdır. ICSI işleminde sadece olgun olduğu tespit edilen yumurtalar kullanılır. İşlem için bahsedilen donanım ve şartlarda, yumurta başına bir adet olacak şekilde ileri, doğru, hızlı, hareketli ve morfolojik olarak en düzgün spermler seçilip mikroenjeksiyon pipetiyle alınır ve sperm hareketliliğini yavaşlatan bir solüsyon içerisine aktarılarak burada sperm kuyruğu pipet darbesi ile kırılır. Kuyruğu kırılan sperm, yumurtanın sitoplazması içerisine yerleştirilir. İşlemin bitiminde yumurtalar taze kültür sıvısı içerisine aktarılarak fertilizasyon kontrolüne kadar inkübasyona bırakılır.
İntrasitoplazmik Morfolojik Sperm Enjeksiyonu (IMSI)
İntrasitoplazmik morfolojik sperm enjeksiyonu (IMSI), sperm örneklerinin normal ICSI mikroskoplarından neredeyse 6.000 kat daha güçlü bir mikroskop altında incelendiği bir tekniktir. Bu teknik, oositin içine enjekte etmek için herhangi bir kusur olmadan, en iyi kalitede spermi seçmemizi sağlar, böylece doğurganlık tedavisinden sonra implantasyon ve hamilelik oranlarımızı arttırır.
İNKÜBATÖR
İnkübatörler, embriyo kültürü için çok sabit ve temiz bir ortam sağlarlar. İnkübatör, embriyoların yaşamlarını sürdürmeleri için belli oranda sıcaklık, karbondioksit ve oksijene sahip olup anne rahmini taklit eder ve embriyoların dış ortamda gelişimini sağlar.
EMBRİYOSKOP PLUS
Embriyoskop plus embriyo gelişimi ve kalitesine olumlu katkı sağlayan bir dizi yüksek teknoloji ürünü yeniliğe sahiptir. Bu sayede klasik embriyoskoplardan daha kaliteli embriyo gelişimi sağlar. Aynı zamanda implansyosyon oranı yüksek embriyonun seçiminde kullanılan bir dizi yapay zeka programına sahiptir. Bu programlar sayesinde klinisyen ve embriyolog embriyo seçimi yaparken cihazın bu fonsiyonundan detaylıca faydalanabilirler.
Embriyoskop kullanımının geleneksel yöntemden farkı Nedir?
Standart inkübatör sisteminde embriyonun sadece bölünmesi ve son durumuna bakılabilmektedir. Bu yüzden hızlı mı, yavaş mı geliştiği, süreci takip edilememekte, hangi embriyonun daha yüksek gebelik şansına sahip olduğu kesin olarak bilinemeden anne adayının rahmine transfer edilmektedir. Geleneksel inkübatör yöntemlerinde embriyolar belirli günlerde kontrol amaçlı dışarı çıkarılır. Amaç gelişimini kontrol etmek ve anne adayına transfer için uygun olup olmayacağına ya da hangi gün transfer edilmesinin gebelik oranını olumlu etkileyeceğine karar vermektir. Ancak dış ortamdan embriyolar açısından risk taşımaktadır.Bu yüzden anne rahmine en yakın atmosferi yaratan embriyoskop kullanımı embriyoların gelişim takibi dışında sağlıklı korunmaları açısından büyük önem taşımaktadır.Tekrarlayan gebelik kayıplarında, ileri yaş dolayısıyla yumurta rezervi ya da kalitesi düşük ve tekrar deneme şansı olamayabilecek adaylarımıza en doğru embriyoyu
seçmek için embriyoskop önerilmektedir.
Embriyoskop plus Avantajları
-Embriyoskop Plus’ın anlık embriyo gözlemleyen kamera sistemi daha az ışıkla ve daha duyarlı kaliteli resimler veren optik sisteme sahiptir. Yüksek ışık embriyo gelişimine olumsuz etkilere sahip olduğundan bu önemli bir farktır.
-Embriyoskop plus’ın önemli farklarından biri de içerisindeki embriyolar işlem esnasında dış ortama alınırken sadece ilgili hastanın embriyosu özel kapaktan dışarı alınır diğer hastaların embriyoları bu işlem sırasında dış ortamdan etkilenmez. Kaliteli embriyo gelişimi için en önemli faktörlerden biri olan sabit ve uygun ısı, nem, ph (asilite) bu yolla en yüksek düzeyde korunmuş olur.
-Embriyoskop Plus’ın artırılmış hasta kapasitesi 6 hasta yerine aynı anda 15 hastanın embriyolarına ev sahipliği yapar. Yeni Embriyoskop Plus her hastanın 16 embriyosunu en güvenli şekilde geliştirirken eski embriyoskop her hastanın sadece 12 embriyosunu muhafaza edebilir. artırılmış hasta kapasitesi aynı dönemde daha çok hastanın klinik anlamda embriyoskoptan faydalanmasını sağlayacağından klinik gebelik başarı oranı doğal olarak yükselir.
-Hasta güvenliği için yeni Embriyoskop Plus’ta hastaların embriyolarınınkonulduğu petriler özel bir barkod sistemi ile insan eli değmeden hazırlandığından embriyoların doğru isim ve doğru numaralandırmayla karıştırılması ihtimali yok edilmiş olur.
Tüp Bebek Tedavisinde “Blastokist” Transferi
Tüp bebek tedavisinin başladığı ilk yıllarda ekip, ekipman ve laboratuvar koşullarının yetersiz olması nedeniyle embriyolar yaşamlarını ileri günlere kadar sürdüremiyordu. Bu nedenle embriyo transferleri embriyoların gelişiminin 2. veya 3. gününde yapılıyordu. Ancak son yıllarda gelişen kültür medyumları ve diğer teknolojik imkanlarla birlikte embriyoların laboratuvar koşullarında 5. güne kadar gelişmelerini mümkün hale getirdi. OTA&Jinemed Hastanesi Embriyoloji Laboratuvarları olarak bayan yaşı, embriyo sayısı ne olursa olsun 5. gün embriyo transferi gerçekleştirmekteyiz. İşte tüp bebek tedavisinde seçtiğimiz bu embriyolar özel kateterler yardımıyla rahme verildiğinde tutunma gerçekleşmekte ve gebelik oluşmaktadır. Buna ilave olarak dondurulabilecek diğer blastokistlerin varlığı ise gebeliğin oluşmadığı veya daha sonra ikinci bir çocuk isteyen aileler için şanslarını artırmaktadır.
Blastokist Transferinin Avantajları
-Laboravurda uzun süre izlenen embriyolar arasında kaliteli ve implantasyona en uygun olanların seçilmesi sağlanır. Bu şekilde diğerlerinden çok daha iyi gelişim gösteren embriyoların transferi ile gebelik şansı artmaktadır. Yapılan çalışmalarda 3. ve 5. gün yapılan embriyo transferlerinin sonuçları karşılaştırıldığında, gebelik oranlarının blastokist transferi yapılanlarda anlamlı olarak daga yüksek olduğu gösterilmiştir.
-Embriyolar kadın vücudunda gerçekleşen doğal sürece en yakın şekilde transfer edilmiş olur. Bu şekilde blastokistaşamasındaki embriyonun rahminde tutunabilmesi içinendometrium daha iyi bir ortam sağlamaktadır. Kısaca embriyo ve rahim eş zamanlı olarak gebeliğe hazırlanmış olur.
-Blastokist transferinde implantasyon ve gebelik şansı daha fazla olmakta ve bu nedenle az sayıda embriyo transfer edilerek yüksek gebelik şansı elde edilmektedir. Bu da çoğul gebelik riskini azaltmaktadır.
YUMURTA DONDURMA
Oosit freeze (yumurta dondurma), bir kadının yumurtalarının çıkarıldığı, dondurulduğu ve saklandığı bir işlemdir. Daha sonra, kişi hamile kalmaya hazır olduğunda yumurtalar çözülebilir, döllenebilir ve embriyo olarak uterusa aktarılabilir. Yumurtalarınızı dondurup, saklayarak, yumurtalarınızın donmuş olduğu çağdaki doğurganlık potansiyelini koruyabilirsiniz.
SPERM DONDURMA
Sperm Kriyoprezervasyonu veya sperm dondurma işlemi, erkeklerin spermlerini korumalarını ve ileride kullanmak üzere saklamaları için kullanılan bir yöntemdir. Çeşitli kanser tedavileri dahil olmak üzere birçok tıbbi tedavi sperm kalitesine zarar verebilir, bu yüzden tıbbi tedaviyi almadan önce sperminizi dondurmayı seçebilirsiniz.
TÜPBEBEKTE PRP TEDAVİSİ NEDİR?
PRP Yumurtalık gençleştirme, kişinin kendi kanından elde edilen kan ürünü enjeksiyonu ile yumurtalıkların aktive edilmesi işlemidir. Son yıllarda geniş bir tıbbi hastalık yelpazesi için ameliyatsız çözüm sunan bir tedavi seçeneği olarak kullanılmaya başlanmıştır. Vücutta bulunan ve olgun hücrelerin öncüsü olan kök
hücreler, uygun bir uyarıcı ajan ile yumurta dahil insan vücudundaki herhangi bir hücreye dönüşebilir. Kadınlarda yumurtalıklarda da kök hücreler vardır. Kişilerin kendi kanından elde edilen PRP büyüme faktörleri salgılayan trombosit bakımından zengindir ve yumurtalıklara enjekte edildiğinde kök hücreleri uyararak
yumurtaya dönüşmelerini sağlayabilir.Başarıyı arttırmaya yönelik olarak yapılan bu çalışma, rahim zarının kalınlaşmasını sağlar ve yumurta kalitesini arttırır. Özellikle gebelik şansı düşük çiftlerde gebelik ihtimalini yükseltmektedir.
LENFOSİT AŞISI
Anne adayının bağışıklık sistemi, baba adayının sperm hücrelerine karşı antikor oluşturabilir. Maalesef kendini savunmak amacıyla sperm hücrelerine karşı bir savaş verip galip çıkabilir bu durumda da doğal yolla gebelik elde edilememektedir. Doğal gebelik elde edilse dahi ilerleyen süreçte yine bağışıklık sistemi bebeğe veya onun proteinlerine karşı savaş vererek gebeliğin düşükle sonuçlanmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda en iyi sonucu alabilmek için lenfosit aşısı uygulanmaktadır. Lenfosit aşısı baba adayından alınan kan örneğinden lenfosit hücrelerinin ayrıştırılması ile elde edilmektedir. Bu aşı sayesinde anne adayının bağışıklık sistemi, baba adayının ve bebeğin hücrelerini önceden tanımaktadır. Bağışıklık sistemi proteinleri tanıdık veya yabancı olarak gruplar. Yabancı olarak grupladığı proteinlere karşı savaş açar. Bazı durumlarda baba adayının sperm hücrelerine karşı anne adayının bağışıklık sistemi antikor oluşturabilir ve bu durumlarda
-Bebeğin rahime tutunmasını önler.
-Bebeğin kalp atışları yavaşlayabilir.
-Bebeğin sağlıklı büyümesini önler.
-Düşüğe sebep olabilir.
Önemli noktalardan biri ise aşı hazırlanmadan önce baba adayının Hepatit ve HIV virüsü taşıyıp taşımadığının kontrol edilmesidir. Eğer böyle bir durum var ise bu kişiden alınan kan aşı hazırlamasında kullanılmaz.